· Ezan ve kamet esnasında konuşulduğunda kametin değil de ezanın yeniden okunması müstehabdır.
EMİR: Ezanı Tekrar Ediniz
Namazda Niyet
EMİR: Ezanı Tekrar Ediniz
a. Efendimiz Buyurdular: Ezanı işittiğiniz zaman müezzinin söylediğini aynen (kelime kelime) tekrar edin. Sonra bana Salatü Selam okuyun. Zira kim bana Salâtü Selam okursa Allah da ona on misliyle rahmet eder.’ (Müslim)
b. Hadiste, ‘işitme’ şartıyla ezanın tekrarı emredilmektedir.
c. Ezanın tekrarı demek, başka meşguliyetleri terk etmek demektir.
Hanefi Âlimleri Bu Hadisten Hareketle
a. Kur’an okumak,
b. Zikretmek,
c. Dua etmek,
d. Konuşmak,
e. Selam almak, selam vermek,
f. Yemek, içmek gibi her çeşit meşguliyetin terkini ve okunan ezanın tekrarını ‘vacip’ addetmişlerdir.
· Ezan Vacip derecesinde sünneti müekkeddir.
Namazda Niyet
1. İmam ve cemaat, kalbinin kastettiği niyetini iftitah
tekbiri ile beraber namaza bitiştirir ve kalbindeki niyetini dili ile söylerse
güzel olur. Böyle yapmak efdaldır. Sahih
olan rivayette; teravih, sünnet ve nafile namazlar için mutlak niyeti
(bunlardan birini belirtmeden mutlaka bir namaza niyet etmek) yeterli olur.
2. Farz namazlar için niyet belirtmek şarttır. Meselâ ikindi
namazının farzı gibi.
3. İmama uyan, namaza niyet ettiği gibi, namazının imamına da
niyet eder.
4. Kişi, cenaze namazında da; Allah (C.C.) için namaza,
meyyit için duaya niyet eder.
5. Rekâtların adedine niyet etmek şart değildir.
Soru: Bir mescidin imamı olan Zeyd, Lahni Celî kıraati ile namaz kıldırsa; Gayril Mağzûbi yerine kayril mağzûbi ya da velez-zâllin yerine Veled-dâllin dese azli gerekli olur mu?
Cevap:
Olur. (Fetavayi
Feyziye)
(MÜLTEKA ŞERHİ)
Niyeti tekbire yakın yapmak ve arada başka bir
şeyle meşgul olmamak gerekir.
Niyet, kalp ile olur, dil ile olması ancak vesveseli kimseler içindir.
Rükû ve Sücudun tam olması için, vücudun rükû
ve secdede itminan halinde hareketten kesilip sakin
durması lâzımdır. Zira tâ'dili
erkândır.
*
Tâ'dili
Erkân
a. İmam Azam ve Muhammed'e göre vacip,
b. Fakat Ebû Yusuf ve Şafiî Hazretlerine göre farzdır.
. İki secde arasında kâ'deye ya oturmalı veya oturmaya
yaklaşmalıdır,
. Kişi, Fatihadan fazla
veya noksan okursa namaza bir noksanlık gelmez. Hatta sehvi secde bile
gerekmez. Sahih olan hüküm metindeki hükümdür.
SORU: Erkeklerin, baş, kol ve ayakları açık olarak namaz
kılmaları mekruh mu?
CEVAP: Evet mekruhtur.
. Gece ve gündüzde afdal olan İmam Âzam'a
göre; dört rekâttır. İmam Ebu Yusuf ve Muhammed (R.A.)
ise gecede ikişer ikişer kılmak efdal dediler. (Fetva da buradadır).
. Kıyamı uzatmak,
rek'atlerin çok olmasından efdaldır.
*
MÜLTEKA
Şehirde, evinde namaz kılan kimsenin (ezan ve
ikameti terk etmesi) mekruh değildir. Fakat şehirdeki evinde namaz kılan
kimselerin ezan ve ikameti okumaları menduptur.
İmam Hutbeye Çıkınca, Hutbeyi Bitirene
Kadar Namaz Ve Kelam Yoktur
Soru: Baş ağrısına müptelâ olan Zeyd, üç gün hasta ve aciz olup,
farz namazlarını kılmaya gücü yetmedi. Zeyd, sağlığına kavuştuğunda, o günlerde
geçirdiği farz namazlarını kaza etmesi gerekir mi?
Cevap: Gerekmez. (Fetavayi Behce)
Namazın Vaciplerinden
NURUL İZAH İlâve olarak ve tayin etmeksizin, farz
namazların herhangi iki rekâtı ile vitir ve nafile namazların her rekâtında bir
sure veya üç ayet okumak,
NURUL İZAH İki rekâttan fazla olan nafile bir namazı,
sadece sonunda oturmak suretiyle kılmak kıyasen değil de, kolaylık olmak üzere
caizdir çünkü bu, artık tek bir namaz olmuş bulunduğundan, böyle namazlarda
farz olan sadece son oturuştur.
*
DUA
. Rivayet olunduğuna göre Efendimiz (SAS)
Muaz'a: "Vallahi ya Muaz, seni seviyorum. Her namazdan sonra, tavsiye
ederim;
'Allahümme ennî ala zikrike ve şükrike ve
hüsni ıbâdetike' diye dua etmekten asla geri durma" diye söylemiştir.
Vacibin Kasden Terk Edilmesi
. Vacibi kasden terk eden kimse günahkâr olur,
namazı noksanlaştırmasına karşılık, bir baskı (ve bir müeyyide) olmak üzere
yeniden kılması gerekir.
Bir rükün eda edilebilecek kadar bir
müddet kasden düşünme (üç tespih denecek kadar
düşünmek) halinde alınması gibi üç durumda sehiv secdesi yapılacağı
söylenilmektir. NURUL İZAH
Mekruh olan namaz, sahih ise de, sevabı olmaz.
Bir erkek, namazda başı örtmeye önem vermediği için açık kılarsa, mekruh olur. Namaza
önem vermediği için açarsa, kâfir olur. Kendini Allahü Telâya karşı, küçük
göstermek için, başı açık kılmak zarar vermez ise de, yine örtmek efdaldır.
Harareti teskin ve rahatlık için açmak da mekruhtur. (Redd-ül-Muhtar)
**
SORU: Erkeklerin, baş, kol ve ayakları açık olarak namaz
kılmaları mekruh mu?
CEVAP: Evet mekruhtur. MÜLTEKA ŞERHİ
Amin demek sünnettir. Âmin diyenlerin nail oldukları dereceyi
ve durumlarını Resûl’ü
Ekrem (S.A.V.) Efendimiz şöyle beyan etmişlerdir:
“ İmam âmin dediği vakit siz
de âmin deyiniz. Zira bir kimsenin âmini meleklerin âminine muvafakat ederse,
geçmiş günahları afv ve mağfiret olunur.”
Yani Rükûda, tesbihi üç defa söylemek sünnetin
en azıdır. Namaz kılan kimse dilerse, beş defa, yedi ve dokuz defa diyebilir. Fakat imam olan kimse
cemaatine yorgunluk ve ağırlık vermeyecek şekilde hareket etmesi gerekir. Eğer üç, beş defadan fazla söylediği zaman
cemaatte yorgunluk hali görülecek kişiler olduğundan bu nedenle imam tesbihin
en azını söylemekle yetinir.
İmam, sabah namazında ve akşamla yatsı
namazlarının ilk iki rekâtlarında ve Cuma ile Bayram namazlarında, eda olsun,
kaza olsun Kıraat’i sesli okur.
a. Sesli
namazların zamanında kılınmasında ve kazasında (gündüz de olsa) sesli okunması,
b. Gizli okunan namazların edası ve kazası, gece-gündüz gizli
okunması vaciptir.
Soru: Bir eli olmayan Zeyd'in (çolağın),
imamlığı mekruh olur mu?
Cevap: Olur. (FETÂVAYI NETİCE)
Bir Hadis: Namazı
camide Namazı camide kılmanın ayrı bir sevabı vardır.
Yani camide namaz kılmak, evde kılmaktan daha sevaptır. Bir hadis-i şerif meali
şöyledir:
1. “Evde kılınan namaza bir sevap,
2. Mahalle mescidinde kılınana yirmi beş sevap,
3. Cuma namazı kılınan büyük camide beş yüz sevap,
4. Mescid-i Aksa'da beş bin sevap,
5. Medine'deki bu mescidimde elli bin sevap,
6. Mescid-i haramda (Kâbe'de) yüz bin sevap vardır.” (İbni
Mace) İMAM AZAM
Soru: Bir mescidin imamı olan Zeyd, Lahni Celî kıraati ile namaz kıldırsa; Gayril Mağzûbi yerine kayril mağzûbi ya da velez-zâllin yerine Veled-dâllin dese azli gerekli olur mu?
Cevap: Olur. (Fetavayi
Feyziye)
Hutbe
Okunurken
Kişinin
Açık Olarak Âmin Demesi
Hutbeyi okuyan kimse duaları açık veya gizli
okuyabilir. Ancak açıktan dua ettiği zaman cemaat âmin diyecekse bunu gizli
yapar. Böylece cemaatin âmin demesine (yani konuşmasına) engel olmuş olur.
Çünkü hutbe okunurken insanların konuşmaları, tesbih çekmeleri… vb. mekruhtur.
Hutbe okunurken Peygamber efendimize (sav) Salâvat getirmek ve yapılan duaya
âmin demek de mekruhtur.
Kişi, Salâvat getirmek ve âmin demek
isterse bunu kalben yapar. Hutbe, iki rekât namazdan sayılır denilir. Böyle
olunca; imam cuma hutbesinde namazdadır.
BİLGİ
Hutbe Esnasında Konuşanı Uyarmak
“Kur’ân okunduğu zaman, hemen onu dinleyin ve susun”. Ayeti hakkında, tefsir âlimleri
buyuruyor ki, bu ayet, Cuma günü hutbeyi dinlemek hakkında nazil olmuştur.
Hutbe okunurken konuşmak ve konuşan birini
konuşmaması için uyarmak tahrîmen (harama yakın) mekruhtur.
Hutbe süresince namaz kılmak dahi mekruhtur.
(İman ve İbadetler / Diyanet İşleri Başkanlığı)
Efendimiz, (s.a.v) bir kişi ya da
kabile için dua ve ya beddua yapmak istediğinde beş vakit namazın herhangi bir
vaktinde son rekâtta rükûdan sonra kunut yapardı.
Namazın rükûundan “Semiallahu limen
hamideh” deyip doğrulunca, açıktan ve ellerini de kaldırarak dua ve ya beddua
eder, arkasındaki cemaat de âmin derdi.
Soruldu: "Bu, (kunut) rükûdan sonra mı yoksa kıraatin tamamlanmasından sonra mı?" dedi.
Enes:
"Kıraatin bitiminde" diye cevap
verdi.
Hz. Peygamber (SAS)'in teravihi sekiz rek'at
kıldığı sabittir. Buharı ve Müslim'in naklettiğine göre Âişe (RA), şöyle
söylemiştir:"Rasûlullah ne Ramazanda ve ne de başka zaman on bir rek'attan
fazla kılmazdı. Üç rek'atlı vitir namazı da bunun içindedir.” Rasûlullah (SAV)
vefat edince bu uygulama, Ebû Bekir (RA)’ın zamanına aynen intikal etti. Sonra
Ömer (RA), zamanında bu uygulamaya ilâve yapıldı ve Hz. Ömer insanları, Übeyy
b. Kâ'b'ın yanında topladı, Ramazan ayında cemaatla yirmi rekat kıldılar ve
artık teravih bu şekilde kılınır oldu.
NURUL İZAH Eğer yolcu, namazını dört rek’at kılar ve
ikinci rek'atta teşehhüt miktarı oturursa, o namaz sahih olur. Eğer ikinci rek'atta oturmadı ise,
namazı sahih olmaz. Nafileye dönüşür. Fakat selâmı ertelediğinden ve namazı
fazla kıldığından dolayı günahkâr olur.
NURUL İZAH Kutsal gecelerden herhangi birini ihya için
camilerde ya da başka yerlerde toplanmak mekruhtur.
GECE VE GÜNDÜZ NAMAZLARI
. Gündüzün tek selâmla dört,
. Geceleyin sekiz rek'attan fazla nafile kılmak
mekruhtur.
. Ebu Hanife’ye göre en iyisi, gece ve gündüz
dört rek'at kılmaktır.
. İmam Yusuf ve
Muhammed'e göre: “En iyisi, İmamın dediği gibi,” gündüz dört, gece ise
ikişer rek'at kılmaktır ve fetva da bu yönde verilmiştir.
. Gece kılınan namaz, gündüz kılınandan daha
faziletli.
. Ayakta fazla durmak da secdede çokça
kalmaktan daha iyidir.
Şemsü'l-Eimme el-Hulvânî:
"Farzla sünnet arasında dua okumanın bir sakıncası yoktur" demiştir.
NURUL İZAH Ayakta fazla durmak da secdede çokça kalmaktan daha iyidir.
*
MÜLTEKA
. Kıyamda ve rukû'da tehîyyâtü okusa, sehiv
secdesi vacip olmaz. Çünkü bu mahaller, sena (övme, övgü) mahalli, okunan da
senadır.
. (İmama sonradan uyan kimse) imam ile sehiv
secdesi yapar. Ondan sonra, kılamadığı rekatlari kılar.
. Eğer dördüncü rek'at sonunda otursa, bundan
sonra sehven kalksa; hatırladığı anda ka’deye döner ve beşinci rek'atın
secdesini yapmadığı sürece selâm verir.
. Eğer, beşinci rek'atın
secdesini yapsa, farz'ı tamam olur. Altıncı rek'atı ilâve eder. Altıncı
rek'attan sonra sehvi için secde yapar. (Altının) iki rek'atı nafiledir.
. Altıncı rek'ati ilâve etmeyip, beşinci rekât
de keserse, bir şey lâzım gelmez.
. Kıldığı altı rek'atın
ikisi öğlenin son sünnetinin yerine geçmez. (Yani sehven öğlenin farzı altıya
tamamlandığında, ilâve olunan iki rek'at nafile, öğlenin son sünnetinin yerine
geçmez).
. Bir kimse, ilave
olunan iki rek’atta imama uysa, İmam
Azam ve İmam Ebû Yusuf a göre: Ancak ikisini kılar.
MÜLTEKA Eğer yolcu, namazını dört rek’at kılar
ve ikinci rek'atta teşehhüt miktarı oturursa, o namaz sahih olur. Eğer ikinci rek'atta oturmadı ise,
namazı sahih olmaz. Nafileye dönüşür. Fakat selâmı ertelediğinden ve namazı
fazla kıldığından dolayı günahkâr olur.
MÜLTEKA ŞERHİ
Kişi, iki tarafa selam verdikten sonra yanılma secdesi yapar. Bazı
bilginler tek selamdan sonra secde edileceği görüşündeler. Sonra ettehiyyatu
okur ve selam verir. Peygamberimize (SAV) salâtları ve duaları, sehiv (yanılma-unutma) secdesi yaptığı oturuşta okur. Sahih olan budur.
Binaenaleyh birinci oturuşta, yalnız teşehhüdü
okur, sehvi için secde yaptıktan sonra, ikinci kâdede yine teşehhüdü okur ve
salâvatı şerife ile dilediği Kur'an’daki dualardan veya beğenilen, bilinen
dualardan okur.
Geçmiş namazlarla meşgul olmak, nafile
namazlardan önemlidir. Ancak mâruf olan (beş vakit namazın) sünnetleri, kuşluk
namazı, tesbih namazı, haklarında haberler vârid olan ve belli sûreler
okunması beyan edilen namazlar müstesnadır (yâni, bu nafile ve sünnetler kaza
namazları için terk edilmezler).
Kaza namazları, mescit ve camide kılınmaz.
Ancak kendi evinde kaza edilir. Zira namazın kazaya kalması bir mâsiyettir.
Mümine yakışan günahını başkasını göstermemesidir.” (Fetavayi Hindiye)
Kaza namazları, mescit (ve cami) de kılınmaz.
Ancak kendi evinde kaza edilir. Zira namazın kazaya kalması bir mâsiyettir.
Mümine yakışan günah ve mâsiyetine başkasını muttali kılmamaktır.” (Fetavayi Hindiye)
Kabre basmak, üzerine oturmak, kabir üzerinde
uyumak ve kabir yanında namaz kılmak mekruhtur.
. Kabirlerin üzerinden giderken Kur'an'ı Kerim okunur, tesbih, tahlil ve Salevâtı şerife getirilir. Kabirlerin çiğnenmesinde beis yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder