14 Haziran 2015 Pazar

BİLİNMESİ GEREKENLER*

·       Ezan ve kamet esnasında konuşulduğunda kametin değil de ezanın yeniden okunması müstehabdır.

EMİR:  Ezanı Tekrar Ediniz
a.  Efendimiz Buyurdular: Ezanı işittiğiniz zaman müezzinin söylediğini aynen (kelime kelime) tekrar edin. Sonra bana Salatü Selam okuyun. Zira kim bana Salâtü Selam okursa Allah da ona on misliyle rahmet eder.’ (Müslim)
b.  Hadiste, ‘işitme’ şartıyla ezanın tekrarı emredilmektedir.
c.   Ezanın tekrarı demek, başka meşguliyetleri terk etmek demektir.
Hanefi Âlimleri Bu Hadisten Hareketle
a. Kur’an okumak,
b. Zikretmek,
c.  Dua etmek,
d. Konuşmak,
e. Selam almak, selam vermek,
f. Yemek, içmek gibi her çeşit meşguliyetin terkini ve okunan ezanın tekrarını ‘vacip’ addetmişlerdir. 
·       Ezan Vacip derecesinde sünneti müekkeddir.


Namazda Niyet

1. İmam ve cemaat, kalbinin kastettiği niyetini iftitah tekbiri ile beraber namaza bitiştirir ve kalbindeki niyetini dili ile söylerse güzel olur. Böyle yapmak efdaldır. Sahih olan rivayette; teravih, sünnet ve nafile namazlar için mutlak niyeti (bunlardan birini belirtmeden mutlaka bir na­maza niyet etmek) yeterli olur.
2. Farz namazlar için niyet belirtmek şarttır. Meselâ ikindi nama­zının farzı gibi.
3. İmama uyan, namaza niyet ettiği gibi, namazının imamına da niyet eder.
4. Kişi, cenaze namazında da; Allah (C.C.) için namaza, meyyit için duaya niyet eder.
5. Rekâtların adedine niyet etmek şart de­ğildir.
Soru: Bir mescidin imamı olan Zeyd,  Lahni Celî kıraati ile namaz kıldırsa; Gayril Mağzûbi yerine kayril mağzûbi ya da  velez-zâllin yerine Veled-dâllin dese azli gerekli olur mu?
Cevap:  Olur.   (Fetavayi Feyziye)
(MÜLTEKA ŞERHİ)  

Niyeti tekbire yakın yapmak ve arada başka bir şeyle meşgul olmamak gerekir.
Niyet, kalp ile olur, dil ile olması ancak vesveseli  kimseler içindir.
Rükû ve Sücudun tam olması için, vücudun rükû ve secdede itminan halinde hareketten kesilip sakin durması lâzımdır.  Zira tâ'dili erkândır.

*

Tâ'dili Erkân

a. İmam Azam ve Muhammed'e göre vacip,
b. Fakat Ebû Yusuf ve Şafiî Hazretleri­ne göre farzdır.

. İki secde arasında kâ'deye ya otur­malı veya oturmaya yaklaşmalıdır,

. Kişi, Fatihadan fazla veya noksan okur­sa namaza bir noksanlık gelmez. Hatta sehvi secde bile gerekmez. Sahih olan hüküm metindeki hükümdür.
SORU: Erkeklerin, baş, kol ve ayakları açık olarak namaz kılmaları mekruh mu?
CEVAP: Evet mekruhtur.
  
. Gece ve gündüzde afdal olan İmam Âzam'a göre; dört rekâttır. İmam Ebu Yusuf ve Muhammed (R.A.) ise gecede ikişer ikişer kılmak efdal dediler. (Fetva da buradadır).
. Kıyamı   uzatmak,   rek'atlerin çok olmasından      efdaldır.

*
MÜLTEKA   

Şehirde, evinde namaz kılan kimsenin (ezan ve ikameti terk etmesi) mekruh değildir. Fakat şehirdeki evinde namaz kılan kimselerin ezan ve ikameti okumaları menduptur.

İmam Hutbeye Çıkınca, Hutbeyi Bitirene Kadar Namaz Ve Kelam Yoktur

Soru: Baş ağrısına müptelâ olan Zeyd, üç gün hasta ve aciz olup, farz namazlarını kılmaya gücü yetmedi. Zeyd, sağlığına kavuştuğunda, o günlerde geçirdiği farz namazlarını kaza etmesi gerekir mi?
Cevap:  Gerekmez. (Fetavayi Behce) 

Namazın Vaciplerinden

NURUL İZAH İlâve olarak ve tayin etmeksizin, farz namazların herhangi iki rekâtı ile vitir ve nafile namazların her rekâtında bir sure veya üç ayet okumak,

NURUL İZAH İki rekâttan fazla olan nafile bir namazı, sadece sonunda oturmak suretiyle kılmak kıyasen değil de, kolaylık olmak üzere caizdir çünkü bu, artık tek bir namaz olmuş bulunduğundan, böyle namazlarda farz olan sadece son oturuştur. 

*        
DUA

. Rivayet olunduğuna göre Efendimiz (SAS) Muaz'a: "Vallahi ya Muaz, seni seviyorum. Her namazdan sonra, tavsiye ederim; 
'Allahümme ennî ala zikrike ve şükrike ve hüsni ıbâdetike' diye dua etmekten asla geri durma" diye söylemiştir.

Vacibin Kasden Terk Edilmesi

. Vacibi kasden terk eden kimse günahkâr olur, namazı noksanlaştırmasına karşılık, bir baskı (ve bir müeyyide) olmak üzere yeniden kılması gerekir.
Bir rükün   eda edilebilecek kadar bir müddet kasden düşünme (üç tespih denecek kadar düşünmek) halinde alınması gibi üç durumda sehiv secdesi yapılacağı söylenilmektir. NURUL İZAH

Mekruh olan namaz, sahih ise de, sevabı olmaz. Bir erkek, namazda başı örtmeye önem vermediği için açık kılarsa, mekruh olur. Namaza önem vermediği için açarsa, kâfir olur. Kendini Allahü Telâya karşı, küçük göstermek için, başı açık kılmak zarar vermez ise de, yine örtmek efdaldır. Harareti teskin ve rahatlık için açmak da mekruhtur. (Redd-ül-Muhtar)

**

SORU: Erkeklerin, baş, kol ve ayakları açık olarak namaz kılmaları mekruh mu?
CEVAP: Evet mekruhtur.     MÜLTEKA ŞERHİ  

Amin demek sünnettir. Âmin diyenlerin nail oldukları de­receyi ve durumlarını Resûl’ü Ekrem (S.A.V.) Efendimiz şöyle beyan etmişlerdir:     
   “ İmam âmin dediği vakit siz de âmin deyiniz. Zira bir kimsenin âmini meleklerin âminine muvafakat ederse, geçmiş günah­ları afv ve mağfiret olunur.”
Yani Rükûda, tesbihi üç defa söylemek sünnetin en azıdır. Namaz kılan kimse dilerse,  beş defa, yedi ve dokuz defa diyebi­lir. Fakat imam olan kimse cemaatine yorgunluk ve ağırlık vermeyecek şekilde hareket etmesi gerekir. Eğer üç, beş defadan fazla söylediği za­man cemaatte yorgunluk hali görülecek kişiler olduğundan bu nedenle imam tesbihin en azını söylemekle yetinir.

İmam, sa­bah namazında ve akşamla yatsı namazlarının ilk iki rekâtlarında ve Cuma ile Bayram namazlarında, eda olsun, kaza olsun Kıraat’i sesli okur.

a.  Sesli namazların zamanında kılınmasında ve ka­zasında (gündüz de olsa) sesli okunması,
b. Gizli okunan namazların edası ve kazası, gece-gündüz gizli okunması vaciptir.
Soru: Bir eli olmayan Zeyd'in  (çolağın), imamlığı mekruh olur mu?
Cevap:  Olur.  (FETÂVAYI NETİCE)

Bir Hadis: Namazı  camide Namazı  camide kılmanın ayrı bir sevabı vardır. Yani camide namaz kılmak, evde kılmaktan daha sevaptır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
1. “Evde kılınan namaza bir sevap,
2. Mahalle mescidinde kılınana yirmi beş sevap,
3. Cuma namazı kılınan büyük camide beş yüz sevap,
4. Mescid-i Aksa'da beş bin sevap,
5. Medine'deki bu mescidimde elli bin sevap,
6. Mescid-i haramda (Kâbe'de) yüz bin sevap vardır.” (İbni Mace) İMAM AZAM

Soru: Bir mescidin imamı olan Zeyd,  Lahni Celî kıraati ile namaz kıldırsa; Gayril Mağzûbi yerine kayril mağzûbi ya da  velez-zâllin yerine Veled-dâllin dese azli gerekli olur mu?
Cevap:  Olur.   (Fetavayi Feyziye)

Hutbe Okunurken
Kişinin Açık Olarak Âmin Demesi 

Hutbeyi okuyan kimse duaları açık veya gizli okuyabilir. Ancak açıktan dua ettiği zaman cemaat âmin diyecekse bunu gizli yapar. Böylece cemaatin âmin demesine (yani konuşmasına) engel olmuş olur. Çünkü hutbe okunurken insanların konuşmaları, tesbih çekmeleri… vb. mekruhtur. Hutbe okunurken Peygamber efendimize (sav) Salâvat getirmek ve yapılan duaya âmin demek de mekruhtur.
Kişi,  Salâvat getirmek ve âmin demek isterse bunu kalben yapar. Hutbe, iki rekât namazdan sayılır denilir. Böyle olunca;  imam cuma hutbesinde namazdadır. 


BİLGİ

Hutbe Esnasında Konuşanı Uyarmak      

Kur’ân okunduğu zamanhemen onu dinleyin ve susun”. Ayeti hakkında, tefsir âlimleri buyuruyor ki, bu ayet, Cuma günü hutbeyi dinlemek hakkında nazil olmuştur.
Hutbe okunurken konuşmak ve konuşan birini konuşmaması için uyarmak tahrîmen (harama yakın) mekruhtur. 
Hutbe süresince namaz kılmak dahi mekruhtur.

(İman ve İbadetler / Diyanet İşleri Başkanlığı) 

Efendimiz,  (s.a.v)  bir kişi ya da kabile için dua ve ya beddua yapmak istediğinde beş vakit namazın herhangi bir vaktinde son rekâtta rükûdan sonra kunut yapardı.    
Namazın rükûundan  “Semiallahu limen hamideh” deyip doğrulunca, açıktan ve ellerini de kaldırarak dua ve ya beddua eder, arkasındaki cemaat de âmin derdi.

Soruldu: "Bu, (kunut) rükûdan sonra  mı yoksa kıraatin tamamlanmasından sonra mı?" dedi.

Enes: 

"Kıraatin bitiminde" diye cevap verdi.

Hz. Peygamber (SAS)'in teravihi sekiz rek'at kıldığı sabittir. Buharı ve Müslim'in naklettiğine göre Âişe (RA), şöyle söylemiştir:"Rasûlullah ne Ramazanda ve ne de başka zaman on bir rek'attan fazla kılmazdı. Üç rek'atlı vitir namazı da bunun içindedir.” Rasûlullah (SAV) vefat edince bu uygulama, Ebû Bekir (RA)’ın zamanına aynen intikal etti. Sonra Ömer (RA), zamanında bu uygulamaya ilâve yapıldı ve Hz. Ömer insanları, Übeyy b. Kâ'b'ın yanında topladı, Ramazan ayında cemaatla yirmi rekat kıldılar ve artık teravih bu şekilde kılınır oldu. 

NURUL İZAH Eğer yolcu, namazını dört rek’at kılar ve ikinci rek'atta teşehhüt miktarı oturursa, o namaz sahih olur. Eğer ikinci rek'atta oturmadı ise, namazı sahih olmaz. Nafileye dönüşür. Fakat selâmı ertelediğinden ve namazı fazla kıldığından dolayı günahkâr olur.

NURUL İZAH Kutsal gecelerden herhangi birini ihya için camilerde ya da başka yerlerde toplanmak mekruhtur.  

  GECE VE GÜNDÜZ NAMAZLARI

. Gündüzün tek selâmla dört,
. Geceleyin sekiz rek'attan fazla nafile kılmak mekruhtur.
. Ebu Hanife’ye göre en iyisi, gece ve gündüz dört rek'at kılmaktır.
. İmam Yusuf ve Muhammed'e göre: “En iyisi, İmamın dediği gibi,” gündüz dört, gece ise ikişer rek'at kılmaktır ve fetva da bu yönde verilmiştir.
. Gece kılınan namaz, gündüz kılınandan daha faziletli.
. Ayakta fazla durmak da secdede çokça kalmaktan daha iyidir.
Şemsü'l-Eimme el-Hulvânî: "Farzla sünnet arasında dua okumanın bir sakıncası yoktur" demiştir.

NURUL İZAH Ayakta fazla durmak da secdede çokça kalmaktan daha iyidir.

*

MÜLTEKA
. Kıyamda ve rukû'da tehîyyâtü okusa, sehiv secdesi vacip olmaz. Çünkü bu mahaller, sena (övme, övgü) mahalli, okunan da senadır.  
. (İmama sonradan uyan kimse) imam ile sehiv secdesi yapar. Ondan sonra, kılamadığı rekatlari kılar
. Eğer dördüncü rek'at sonunda otursa, bundan sonra sehven kalksa; hatırladığı anda ka’deye döner ve beşinci rek'atın secdesini yapmadığı sürece selâm verir.
. Eğer, beşinci rek'atın secdesini yapsa, farz'ı ta­mam olur. Altıncı rek'atı ilâve eder. Altıncı rek'attan sonra sehvi için secde yapar. (Altının) iki rek'atı nafiledir.
. Altıncı rek'ati ilâve etmeyip, beşinci rekât de keserse, bir şey lâzım gelmez.
. Kıldığı altı rek'atın ikisi öğlenin son sünnetinin yerine geçmez. (Yani sehven öğlenin farzı altıya tamamlandığında, ilâve olunan iki rek'at nafile, öğlenin son sünnetinin yerine geçmez).
. Bir kimse, ilave olunan iki rek’atta imama uysa,  İmam Azam ve İmam Ebû Yusuf a göre: An­cak ikisini kılar.

MÜLTEKA    Eğer yolcu, namazını dört rek’at kılar ve ikinci rek'atta teşehhüt miktarı oturursa, o namaz sahih olur. Eğer ikinci rek'atta oturmadı ise, namazı sahih olmaz. Nafileye dönüşür. Fakat selâmı ertelediğinden ve namazı fazla kıldığından dolayı günahkâr olur.

MÜLTEKA ŞERHİ  

Kişi, iki tarafa selam verdikten sonra yanılma secdesi yapar. Bazı bilginler tek selamdan sonra secde edileceği görüşündeler. Sonra ettehiyyatu okur ve selam verir. Peygamberimize (SAV) salâtları ve duaları, sehiv (yanılma-unutma) secdesi yaptığı oturuşta okur. Sahih olan budur.
Binaenaleyh birinci oturuşta, yalnız teşehhüdü okur, sehvi için secde yaptıktan sonra, ikinci kâdede yine teşehhüdü okur ve salâvatı şerife ile dilediği Kur'an’daki dualardan veya beğenilen, bilinen dualardan okur.
Geçmiş namazlarla meşgul olmak, nafile namazlardan önemlidir. Ancak mâruf olan (beş vakit namazın) sünnetleri, kuş­luk namazı, tesbih namazı, haklarında haberler vârid olan ve belli sûre­ler okunması beyan edilen namazlar müstesnadır (yâni, bu nafile ve sün­netler kaza namazları için terk edilmezler).
Kaza namazları, mescit ve camide kılınmaz. Ancak kendi evinde kaza edilir. Zira namazın kazaya kalması bir mâsiyettir. Mümine ya­kışan günahını başkasını göstermemesidir. (Fetavayi Hindiye)
Kaza namazları, mescit (ve cami) de kılınmaz. Ancak kendi evinde kaza edilir. Zira namazın kazaya kalması bir mâsiyettir. Mümine ya­kışan günah ve mâsiyetine başkasını muttali kılmamaktır.” (Fetavayi Hindiye)
Kabre basmak, üzerine oturmak, kabir üzerinde uyumak ve kabir yanında namaz kılmak mekruhtur.

. Kabirlerin üzerinden giderken Kur'an'ı Kerim okunur, tesbih, tahlil ve Salevâtı şerife getirilir. Kabirlerin çiğnenmesinde beis yoktur.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder